Efe Subaşı
Decathlon Türkiye Atölye Lideri
KAMPTAYMIŞ GİBİ HİSSET
Hayal gücünün sınırı yoktur değil mi? Peki ya hayal gücün ile tutkunu yan yana getirdiğinde olabilecekleri hiç düşündün mü?
Evde zaman geçirdiğimiz, indoor sporlara yöneldiğimiz bu süreçte kamp tutkunlarına, hayal gücümüzü ve tutkuları olan kampçılığı bir araya getirerek eşsiz bir kamp deneyimi yaşatmaya biz hazırız! Peki ya sen? Evinin konforunda ama aynı zamanda doğanın içinde hissetmeye hazırsan haydi o halde kampa!
Günün ilk ışıkları… Kamp sandalyene kurularak hafif geriye doğru yaslan ve gözlerini kapa. İşte burada hayal gücün devreye giriyor. İster bir kuş sesini, ister akan bir derenin dinlendirici melodisini, istersen de uzaklarda uluyan bir tilkinin gizemli sesini işit.
İçine çektiğin derin nefesle beraber aldığın oksijen sana belki de bir diğer tutkunu hatırlatır: Kahve! Sandalyenin önüne kurduğun kamp masanın üzerindeki çelik fincanla sıcacık kahveni yudumlamadan önce kokusunu içine çek ve beynine birazdan yaşayacağı hazzın sinyallerini gönder. Kahvenin o mis kokusunu içine çektin ve ardından bir yudum aldın, artık keyfine diyecek yok çünkü güne harika bir başlangıç yaptın!
Bu kampını ister yalnız yaptığın bir kamp olarak düşün, istersen de ailecek gittiğiniz bir kamp olarak. Biz ikinci seçenekten devam edelim mi?
Güne evinde ama doğanın içinde, mis gibi bir havayla başladın. Günaydın kahvesinden sonra çadırdan küçük kampseverler çıktı. Ailecek harika bir kamp kahvaltısına ne dersin? Tertemiz bir havada, doğanın kalbinde, ailenle berabar bir kamp kahvaltısı…
Telefonun, mailların, kalabalığın, koşuşturmanın olmadığı, doğanın o gizemli ama kararlı ilerleyişine kendini bıraktığın bir gün kahvaltıdan sonra ne yapılabilir? Elbette hamak keyfi! Şimdi kitabını alıp, evinin hamak kurabileceğin dilediğin bir noktasına giderek bu eşsiz keyfin tadını çıkarma zamanı. İster tek kişilik, istersen de sevdiğinle ya da çocuklarınla keyif yapabileceğin iki kişilik, daha geniş bir hamak olsun.
Yine doğanın huzurlu melodisi arka planda ama bu sefer minik kampseverlerin tatlı çığlıkları melodiye eşlik etmekte. Yani artık daha zengin bir melodi.
Doğada günün her saati ışık harikadır. Sabah parlayan güneş, öğlen zirveye ulaşır ve akşama doğru melankolik bir hale bürünür fakat günün her anı yarattığı renk ve coşku gerçekten eşsiz güzelliktedir. Sabah doğanın sesine uyanıp, harika bir güne başlangıç kahvesi sonrasında ailemizle kamp kahvaltısı yaparak, tüm günü siesta modunda geçirerek kendimizi doğanın kollarına bıraktık. Şimdi ise doğanın koynuna çekilerek harika bir uyku çekme zamanı yaklaşıyor. Güneş günü kapatmaya hazırlanırken, biz de günün tatlı dağınıklığını toplayarak çadırımıza çekilmeye hazırlanalım. Uyku öncesinde, kamp lambamızın yarattığı loş ve keyifli ışığın altında ailecek çeşitli oyunlar oynayabilir, yarının planını yapabilir ya da keyifli bir müzik eşliğinde uyku moduna girebiliriz. Herkes uyudu mu?
O halde ışığı kapat ve doğanın koynunda yarına doğru güzel bir yolculuğa çıkmaya hazırlan.
Güzel uykular ve keyifli kamplar!
Sağlıkla ve sporla kal!