Giyim
Bildiğiniz üzere birçok sporda olduğu gibi bisiklet sporunda da giyim çok ama çok önemli bir konu. Ayakkabımızdan, takacağımız kaskın yağmurluğuna kadar seçtiğimiz ürünlere önem vermeliyiz. Çünkü direkt olarak sürüş kalitemizi etkilediği gibi sağlımız için de önem arz etmekte. Peki, soğuğun kendini tatlı tatlı hissettirmeye başladığı bugünlerde nasıl giyinmeliyiz? Öncelikle güç sarfedeceğimizi, her zamankinden daha fazla hareket halinde olacağımızı düşünerek kat kat giyinmekten uzak durmalıyız. Çünkü efor arttıkça vücut ısısı artacak ve vücudun otomatik soğutma sistemi devreye girerek terleme başlayacak. İşte tam bu noktada kat kat giyinmişsek bu teri dışarı atamayıp üzerimizde kurumasına neden olacağız. Bu ise beraberinde hem keyifsiz bir sürüşü ve daha da önemlisi gribal durumları getirecek. Giydikleriniz termal kıyafetler olsa dahi kat kat giyinmekten uzak duralım.
Sürüş tarzınıza ve konfor anlayışınıza göre pedli bir tayt ya da hava sirkülasyonu ve hareket özgürlüğü sağlayan bir şort/pantolon giydikten sonra uzun kollu termal bir içlik ve üzerine giyeceğiniz bir bisiklet ceketi –fermuarlı olması daha iyi olabilir- hem vücudunuzu kuru tutacak hem de daha uzun süre ve daha verimli bir sürüş gerçekleştirmenizi sağlayacak. Termal içlik konusunda dikkat etmeniz gereken nokta; vücudunuza yapışması ve tam oturması gerekmekte. Şayet giydiğinizde bol kalıyorsa tam verim almanız mümkün değil. Hava yağışlı ise giydiğiniz ceketin su geçirmez özelliğe sahip olması, yoksa ceketin üzerine koltuk altlarında ve sırt bölgesinde havalandırma kanalları olan yağmurlukları tercih etmeniz gerekir. İsteğinize göre, boyun/baş kısmınızı sıcak tutmak için buff/balaklava ya da kask içi bere kullanabilirsiniz. Yine yağış faktörünü göz önünde bulundurursak; kask yağmurluğu da saçlarımızın ıslanmasına mani olacaktır. Gelelim ellerimize! Eylül-Ekim aylarında olmasa da Kasım ve takip eden aylarda kısa parmak eldivenlerle parmaklarımız üşüyebiliyor. Buna çözüm olarak uzun parmak eldiven kullanabiliriz. Uzun parmak eldivenlerin artık birçoğu dokunmatik parmak olarak tasarlanmakta. Bu özellik sayesinde telefonunuzu eldivenleri çıkarmadan da rahatlıkla kullanabilirsiniz. Bu ek bilgiyi de verdikten sonra kışlık eldivenlerin en büyük handikabına gelelim; fren kollarını iyi kavrayamama! Güvenli sürüş için çok önemli bir faktör olduğu için eldivenimizden emin olmamız gerekir. Ayaklarımız içinse; spd (kilitli pedal, ayakkabı) kullanıyorsak ve hava yağışlı ise ayakkabınızı komple kapsayan ve kaval kemiğinize doğru çıkan su geçirmeyen ayakkabı kılıflarını tercih edebilirsiniz. Bu kılıfları normal ayakkabılarda kullanmanın çok verimli olmayacağını da belirtmek gerekir.