BÜYÜKADA’DA DAĞ BİSİKLETİ! HAZIR MISIN?

BÜYÜKADA’DA DAĞ BİSİKLETİ! HAZIR MISIN?

İstanbul ve dağ bisikleti… Aynı cümlede biraz ironik durmuyor mu? Bilhassa son yıllarda artan betonlaşma, çarpık yapılaşma ve her geçen gün artan motorize çılgınlık arasında dağ bisikletini hakettiği yerlerde kullanmak kulağa zor geliyor değil mi? Ama hala umut var diyebiliriz. Hala kaçabileceğimiz güzel mtb (dağ bisikleti) rotaları Anadolu yakasında da, Avrupa yakasında da mevcut. Şimdi bu rotalardan, Anadolu yakasının incileri olan Prens Adalarının en büyüğü, eski adı Prinkipos olan Büyükada’yı inceleyelim. O halde şimdi Büyükada’da dağ bisikleti diyelim!
Büyükada, her disiplinden bisikletçi için eşi benzeri bulunmayan rotalara sahip bir ada.  İster yol bisikletinizde sınırlarınızı keşfedin, ister dağ bisikletinizle vücudunuzdaki adrenalin miktarını zıplatın ya da şehir bisikletinizle temiz havanın ve manzaraların tadını çıkarın. O yüzden İstanbul metropolünde bir bisikletçi için cennet desek abartmış olmayız.
Sadece mtb yani dağ bisikleti rotalarını inceleyeceğimiz bu yazımızda umarım kendinizi okurken pedallamış kadar hissedersiniz.

KISA / TEKNİK PARKURLAR

Rotaların ayrıntılarına geçmeden önce birkaç noktaya değinmekte fayda var. Öncelikle rotalar başlıktan da anlaşılacağı üzere, Ada’nın küçük bir ada olmasından kaynaklı ve bununla beraber yerleşimin 1970’lerden sonra ciddi manada artış göstermesinden dolayı kısa. Ama gerek parkurların zemin durumundan, gerekse de zorluk derecelerinden dolayı oldukça keyifli ve teknik parkurlar.
Son olarak; rotaların isimleri Strava’daki isimlerdir.


İSA TEPESİ EASTERN TRAIL

64 m rakımla başlayan rota, hafif bir eğimle başlayarak güzel ve yumuşak bir şekilde sizi ısıtmaya başlıyor. Bu hafif, toprak ve irili ufaklı taşlı tırmanış 108 m rakıma kadar devam ediyor. Bu noktadan itibaren artık vitesinizi yükseltin ve gidonu iyi kavrayın! Tatlı, fren kollarından elinizi çekerseniz bir o kadar da keyifli ve hızlı bir iniş sizi bekliyor. Rotada taşlı, topraklı zemin hep aynı, hiç değişmiyor. 108 m rakımdan sonra başlayan keyifli iniş sizi 69 m rakıma kadar indiriyor ve direk asfalt yola bağlanıyor. Rotanın toplam uzunluğu ise 1,4 km.
Eğer zıplamayı, lastiklerini yerden kesmeyi seven bir pedalşörseniz rotayı tam tersten pedallayıp, yolun sağ kısmındaki büyük kayalardan atlayarak sürüşünüze daha fazla heyecan katabilirsiniz.
Rotayla ilgili bir uyarıda da bulunalım; zaman zaman rota üzerinde gruplar halinde köpeklere rastlayabilirsiniz. Bu durumda hızınızı arttırmayı ve heyecanlanmanızı tavsiye etmem. En doğru hamle; durup bisikletten inmek ve yanlarından yürüyerek geçmek. Sakinliğinizi korur ve yürüyerek geçerseniz size bakmazlar bile ama pedallamaya devam ederseniz ortam, Tour de France’ın kızışan son 1 km’sine dönebilir.


YETİMHANE HARDTAIL

Sadece 0,74 km’lik bu parkur kesinlikle toplam uzunluğuna bakılıp değerlendirilmemeli. Bir saniye dahi dikkatinizin bozulmaması gereken bu parkur Eski Rum Yetimhanesi’nin ana kapısının önünden başlıyor. Başlangıç noktasında rakım 121 m ve zemin yine toprak ama bu sefer yoldaki taşlar daha büyük ve bu taşlar rotayı yer yer engelli bir mtb parkuruna çeviriyor. Başlangıç noktasında çok hafif bir tırmanışla başlanılan rota sonuna kadar inişle devam ediyor ve rota sonunda geldiğiniz yükseklik 66 m. Yetimhane’nin sağınızda kaldığı İlk 100-400 m arası ciddi manevralar içeriyor. Sonrasında lunapark meydanına kadar yol daha düz.

Bu rota için uyarımız; zaman zaman birbirinden tatlı inekler yolunuzu kesebilir. O yüzden radarlarınız her zamanki gibi yine açık olsun.


AYA YORGİ AROUND

Bu rotamız incelediğimiz diğer iki rotadan daha zorlayıcı, daha uzun ve her ne kadar göreceli olsada daha heyecan verici. 76 m rakımdan başlayan ve yaklaşık 4,5 km uzunluğa sahip bu parkurda Aya Yorgi’yi eteklerinden pedallayarak tavaf ediyorsunuz ve yolun yarısından fazlasında Marmara Denizi ve Sedef Adası sizlere eşlik ediyor. Ama tabi siz dikkatinizi yoldan ayırmayın çünkü bilhassa 2 km pedalladıktan sonra oldukça hızlanacağınız ve yer yer bozuk zeminli harika bir yol sizi bekliyor. Rotanın zirve noktası 158 m yüksekliğe sahip. Ve bu noktadan başlayan iniş sizi 69 m rakıma kadar indiriyor.
Rota iki tane 180 derecelik, keskin dönüşe sahip. Bu dönüşlerde hızı iyi ayarlamak ve fren kollarını iyi kavramak gerekiyor. Dönüşlere gelmeden önce ise yer yer çalılıklardan ötürü yolun oldukça fazla daraldığı noktalar var. Elinize, elciklerinize çarpan sert dallara, çalılıklara dikkat edin çünkü gidon hakimiyetinizi kaybedebilirsiniz.
Yol üzerinde köpek ya da büyükbaş hayvanlara rastlama olasılığınız çok düşük olmakla beraber adanın en yüksek noktasına yakın olmasından mütevellit kafanıza yakın uçuşlar yapan çeşitli kuşlara denk gelebilirsiniz. Bu kuşların tehlike yaratmadığını belirtelim.
Rotayı başladığınız noktada noktalıyorsunuz ve durduğunuzda, pedalladığınız her saniyede inanılmaz bir zevk almış olduğunuzu farkediyorsunuz. En azından bana böyle oluyor.


RUM MANASTIRI


Gelelim bir diğer keyifli rotamıza. Yetimhane’ye yakın Rum Manastırı’ndan başlayan bu rotamız toplamda 1,6 km’lik uzunluğa sahip ve en düşük rakımı 129 m olup, zirvesi 151 m’dir. Yer yer zorlayıcı ama keyifli çıkışlarla başlayan rotamız 0,7 km’den sonra harika bir inişe sahip. İnişin başlangıç noktasına kadar teknik kısım yok ama inişle beraber gidon hakimiyetiniz ve kıvraklığınız devreye giriyor. 20 m’lik bu inanılmaz inişte karşınıza herhangi bir canlı çıkma olasılığı yok denecek kadar az. Fakat zemindeki engellere dikkat! Lastiği yerden kesmeyi sevenlerdenseniz yer yer size göre taşlar/kayalar mevcut.
Parkurun en can alıcı kısmı ise sonunda. 20 m’lik bu inişin sonunda, hızınıza bağlı olarak, lastiğinizi yerden epeyce kesebilecek muazzam bir doğal engel var. Adeta suni mtb parkurlarındaki engeller gibi. Mükemmel bir son için biçilmiş kaftan desek yeridir.


MANASTIR SONRASI

Bu rotayı bağımsız bir rota olarak değerlendirebileceğimiz gibi “Rum Manastırı” rotasıyla kombin edip daha uzun bir rota oluşturabiliriz.
Toplam uzunluğu 1,05 km olan rotamız çok keyifli, toprak bir inişle başlayıp, 200 m sonra keskin bir dönüşle stabil, toprak bir yola dönüyor. Yaklaşık 500 m sonra yoldan çıkıp, çimle kaplı, düz ama yüksek gidon hakimiyeti gerektiren, irili ufaklı taşlara sahip kısma geliyoruz. Bu son kısım sizi Nizam Caddesi’ne götürüyor ve asfalta çıkmanız ile rota son buluyor. Bilhassa caddeye çıkışta çok dikkatli olmalısınız. Çünkü özellikle yaz ve bahar aylarında inanılmaz bir yaya, bisikletli ve fayton trafiği oluyor. Büyük kazalara sebebiyet vermemek adına yavaşlamanızda fayda var.

Büyükada’da dağ bisikleti keyfine hazırsan harekete geçme zamanı geldi!

En kısa sürede topraklanmanız dileğiyle!



Sağlıkla ve sporla kalın!

BÜYÜKADA’DA DAĞ BİSİKLETİ! HAZIR MISIN?

Efe Subaşı

Decathlon Türkiye Atölye Lideri